Sokak Kitapları, bugünlerde yolculuklarını her yerde sürdürüyor. Bu hafta da sokağa birbirinden ilginç 7 kitap salındı Otobüs durağındasınız bir türlü gelmek bilmeyen arkadaşınızı bekliyorsunuz, ya da günün yorgunluğunu atmak için yaktığınız sigarayla iki yakayı birleştiren vapur yolculuğundasınız ya da sevdiğiniz kafelerin birinde koyu bir sohbete daldınız ... Ansızın gözünüze, oracıkta, öylece, kendi halinde bekleyen bir kitap ilişti. Sakın bir sokak kitabı olmasın? Sokak Kitapları bugünlerde yolculuklarını her yerde sürdürüyor. İşte bu hafta sahipleri tarafından sokağa salınan, en taze sokak kitapları ve bekledikleri köşeler: En Aptal Melek/Christopher Moore (Beyoğlu Sinepop Fuayesi) Silinmeyen/Karin Slaughter (İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü Bahçesi) Sinema Dedi ki/Ülkü Tamer (Şişli Movieplex Fuayesi) Gitmek/Tahar Ben Jelloun (Beşiktaş Kültür Merkezi gişesi) Suikastler Sözlüğü/Katja Doubek (İstanbul Deniz Otobüsleri) Herkes Kendini Öldürür/Ayhan Bozkurt (Atlas Pasajı) Yarısı Roman/İsmet Kür (Beşiktaş Akaretler Otobüs Durağı) Dünya'da son 30 günde sokağa bırakılmış kitap sayısı Amerika 14.025 İngiltere 5.734 Avustralya 4.291 Almanya 4.273 İtalya 2.166 Bunları biliyor muydunuz? Türkiye'yi dört bir yandan saran 'sokak kitapları'nın yanısıra ülkemize yurtdışıdan çeşitli nedenlerle uğramış 'bookcrossing' aktivistlerinin de saldığı kitaplar olduğunu ve bunların Antalya'dan Doğubeyazıt'a uzandığını biliyor muydunuz? Bunlardan biri Salman Rüştü'nün 'Öfke'(Fury) isimli romanı... Hollanda'dan 'MastaBaba' isimli site kullanıcısı kitabı iki hafta kadar önce Doğubeyazıt'taki Tahran Oteli'nin lobisine bırakmış. 'Özgür kitap' bağışçıları Can Yayınları sokak kitapları kampanyasına 500 yeni serüvenci ekledi. Aralarında dünya edebiyatından Umberto Eco, Günter Grass, Paulo Coelho, Milan Kundera, Gabriel Garcia Márquez, Paul Auster, Susanna Tamaro, Isabelle Allende; Türk yazınından ise Ayfer Tunç, Nazlı Eray, Faruk Duman, Oya Baydar, Erdal Öz, Peride Celal, Osman Şahin, Tahsin Yücel, Behçet Necatigil gibi yazarların eserlerinin yer aldığı seçki 'özgür kitaplar' dünyasına karıştı bile... Celal Üster , tüm dünyada okuma alışkanlığının yaygınlaşmasında etkili bir yol olan kitap değişim projesinin Türkiye'de de başarıya ulaşması için Can Yayınları'nın kampanyaya destek olma kararı aldığını belirtti. Haftanın Yorumları Fatma Aydın: Koku tüm sertliği ile bağımlısı olduğumuz değerler üzerine yıkıcı bir etki bırakan müthiş bir eser. Kitaptan sonra bizde kalan sahip olduğumuz değerleri yeniden yorumlama ve anlama çabası. Artık hayata eskisi gibi bakamayacağınız yeniden yapılandırılmanızın gerekeceği bir bakış bir aralık yakalamak istiyorsanız şiddetle tavsiye ederim. İyi okumalar.... (Koku, Patrick Suskind) Gülçin Eren: Küçük prens bence en çok büyüklerin okuması gereken bir başucu kitabı. Ben özellikle "Benim gülümü özel yapan ona verdiğim emektir" şeklindeki cümleyi çok sevmiştim. Ayrıca büyüklerin dünyasında hissetmeyen, onların dünyasına, sayısal ve ünvansal oyunlarına alışamamış herkese okumasını tavsiye ederim.(Küçük Prens, Antoine de Saint-Exupery |
27 Mayıs 2007 Pazar
Sokak Kitaplarının serüveni devam ediyor
Büyük imparatora öğütler
'Dünyanın Akşamı', Michael Scott'un öğrencisi İmparator 2. Friedrich'e yönelik olarak tasarladığı felsefe, tarih ve din konularındaki derslerin, kurgusal dokuya başarıyla yerleştirildiği bir ortaçağ romanı Singapurlu yazar Allan Massie'nin Dünyanın Akşamı-Karanlık Çağlara Ait Şövalyelik Efsanesi adlı kitabı, Haçlı Seferleri tarihinin en önemli isimlerinden, İmparator 2. Friedrich'in öğretmeni Michael Scott'un kurgusal yaratımına dayanır. 1204 yılında geleceğin imparatorunun öğretmenliği görevini üstlenen ve Friedrich'in katolik Hıristiyanların tepkiyle karşılayacağı fikirlerin yaratıcılarından birisi kabul edilen Scott'un, Paris Bibliothéque Nationale'de yer alan el yazmalarının 1938 yılında çıkarılan kopyalarına tesadüfen ulaşan Massie, yoğun iş trafiğine rağmen böylesi bir fırsatı tepmeyecek, yapıtın ortaçağ Latincesinden çevirisine başlayacaktır. Dünyanın Akşamı'nı bir bütün olarak, roman, masal, mit, hikâye, tarih veya din gibi herhangi bir disiplinin sınırları içinde ele almak pek mümkün gözükmüyor.... Kitabın kurgusal yönü, kahramanımız Marcus'un mucizevi doğumuyla başlar. Marcus, anne tarafından Marcus Aurelius ve Milano Piskoposu Ambrosius'a, baba tarafından ise Marcus Antonius'a dek uzanan bir asalet zincirinin parçasıdır. Böylesine yüksek bir soydan gelen delikanlının isminin, çok geçmeden duyulması neredeyse kaçınılmazdır ve çok geçmeden büyük sınavlar itibariyle bu asaletini ispatlamak zorunda kalacağı bir geleceğe atılır. Marcus başlangıçta Roma İmparatorluğu'nun elçisi olarak çıktığı Barbar Kral Alaric'in dostluğunu kazanacak, sadakat ve dürüstlük gibi içsel çatışmalarının eşliğinde, Roma İmparatoru'nu tahtından etmek üzere harekete geçmiş orduya katılacaktır. Burada tanıştığı bir din adamının Kutsal Kase tutkusuyla, kahramanımızın macerası bambaşka bir boyuta sürüklenir. Çok geçmeden komünal yaşamın eşsiz hazzını duyumsayan, buna karşın 'kadının kötülüğünün' ana tema olarak işlendiği yeni macerasından edindiği dostlarla Constantinopolis'e sürüklenen, burada köle olarak satılan ve kendisini satın alan bilgenin kızıyla yaptığı evliliğin yeni dayatılarıyla Marcus, sürekli bir sınava tabi tutulan, asil ruhlu bir şövalyenin, gerçeğe uyamayacak saf örneği gibidir. İmparator Friedrich, tarihsel bir kişilik olarak ilgi çekicidir. Özellikle Hıristiyan perspektifinden sapkın kabul edilen fikirlerinin Dünyanın Akşamı ile açığa çıkan kökenlerini inceleyebilmek, kitabı ve konuyu daha da ilginç bir hale getirir. Henüz ilk bölümde anlatıcının, Hıristiyanlığı aşan ve Manici olarak adlandırabileceğimiz bir düalizm vurgusu yaptığı görülür. Bu vurgu, ilerleyen bölümlerde özellikle Kilise ve Papalık karşıtı saptamalarla devam eder. Alaric'in İsa'nın dünyevi niteliğini reddeden inanç sistematiğine yönelik 'sempatik' tutumuyla güçlenen bu ideolojik tutum, yapıtın ilerleyen bölümlerinde dünyanın ışık ve aydınlık olarak ikiye bölündüğüne dair, Zerdüşt ve Mani öğretisinin açılımıyla daha net biçimde dile getirilir. İsa'nın çarmıhta gerildiğini iddia eden Kilise öğretisinin eleştirisi böylece daha güçlü bir şekilde yapılmış olur. Bir ileri adımda yazarımız, kiliseye ilişkin politikaların cirit attığı alanı bir lağıma benzetir. Friedrich'in şahsında zaman zaman tarihsel olarak açığa çıkacak bu öğretilerde, özellikle Marcus'un hemen her macerasında yanında götürdüğü Yunan ve Romalı dini ve tarihi figürlere ithaf ve hayranlık hesaba katıldığında, Scott'un etkisini hissetmek hiç de güç değildir. Gül-Haç ve tapınak Scott'un dersleri, 13. yüzyıl Hıristiyan Avrupası'nın zihnini meşgul eden 4. Haçlı Seferi'nin hedefinden saparak İstanbul'u yağmalama eylemine dönüşmesi veya Fransa'nın Güney'inden yaşamakta olan Catharlara karşı düzenlenen Haçlı Seferleri gibi, çok sayıda olay içerir. Buna ek olarak, özellikle Kutsal Kase, şövalyelik ruhu, Kilise'nin konumu, İsa ve Hıristiyanlık inanç sistematiği, din adamlarının savaşa katılması ve Hıristiyanlık içi çatışmalar gibi çok sayıda teorik tartışmanın da yapıtta itinayla ele alındığını saptamak mümkündür. Bununla birlikte Scott'un yapıtındaki bu tartışmalar, özellikle kitabın zaman içindeki iki editörü, ki birisi 14. yüzyılda dağıtılan Tapınak Şövalyeleri Tarikatı Biraderi, diğeri de Gül-Haç bilgesi olduğu iddiasındadır, tarafından da tartışılır. Bu tartışmalarda, her iki grubun temsilcilerinin, bir diğerine yönelik tarihsel rahatsızlıkları da yer yer açığa çıkar. Örneğin, Haçlı Seferleri sırasında Friedrich ile çatışmaktan bir an olsun geri kalmamış Tapınakçılar'a ait olduğu iddiasındaki biraderin, Scott'u yer yer ağır eleştirilere tuttuğu görülür. Bununla birlikte, söz konusu yorumlarda az da olsa, Tapınak Şövalyeleri tarihiyle ilgili bilgilere rastlamak mümkün. Dünyanın Akşamı, Plutarchos ya da Tacitus'ta da takip edegeldiğimiz Antik Çağ tarih yazın geleneğinin, sade üslubunu taşıyor. Bununla birlikte gerek Marcus'un gerçeğe aykırı saflığı ve yolunu kesen Yeşil Şövalye ile savaşımı, kendisini şehvetle arzulayan bir kadın tarafından büyülenerek aklını yitirmesi gibi maceraların işleniş tarzı itibariyle Sir Thomas Malory'nin 'Arhur'un Ölümü'nü' hatırlattığını söylemek mümkün. Günümüz okuru için kolay okunur bir bütün niteliği taşıyan Dünyanın Akşamı, dönemsel-dini-tarihi problemlere yönelik tartışmaları içeriyor. Bu da dönem sorunları ve koşullarına ilgi duyan okuyucu için önemli bir bilgi potansiyeli anlamına geliyor |
Rus edebiyatının yeniden dirilişi
Nabokov'un aktardığına göre Tolstoy'un, yaşlılık yıllarında canı hiçbir şey okumak çekmez, artık yorulmuş, bıkmıştır. Sadece tek bir romanın kendisini heyecanlandırdığını söyler, kitabın adı, Anna Karenina'dır. Klasikler böyledir; insan kendi yazdığına bile yabancılaşıp onu yeni bir eser gibi okuyabilir. Sıradanlığa, rutine ve yaşamın olanca acımasızlığına karşı panzehirdir Gogol'ün, Dostoyevski'nin, Tolstoy'un, Turgenyev'in, Çehov'un eserleri. Edebi sanatın amacını sıradanlık ve tekdüzelikten kurtuluşta bulan Viktor Shklovsky'ye göre klasikler bu edimi, yabancılaştırma ile yapar. Yabancılaştırmanın iki işlevi vardır: Gündelik yaşamda yitip giden duyumsamaların sanat yoluyla yeniden kazanımını sağlamak ve sanat geleneğinin sürekli yenilenmesine hizmet etmek. Tolstoy'un, kendi kitabını yeniden diriltmesini de burada aramamalı mı öyleyse? |
Vista ile sınırları zorlayın
Cenk Tarhan, Pusula Yayıncılık, 2006, 444 sayfa, 23.15 YTL |
TANRI'NIN DOĞUM GÜNÜ
Burak Özdemir, Güzel Dünya Kitapları, roman, 522 sayfa |
BİR ÖZGÜRLÜK TUTKUNU: BÜLENT ECEVİT
Cüneyt Arcayürek, Detay Yayıncılık, biyografi, 492 sayfa |
BÜYÜK YAĞMURCULARIN SIRLARI
Jeffrey J. Fox, çeviren: Hülya Karatay, GOA Yayınları, kişisel gelişim, 135 sayfa |
İŞTE TÜRKİYE
Nail Güreli, Heyamola Yayınları, gezi, 365 sayfa |
HAYIRSEVER TERRORIST
Nedim Şener, Güncel Yayıncılık, siyaset, 367 sayfa |
CANAVAR VE KURBAN
Türkay Demir, Okuyanus Yayınlar, psikoloji, 116 sayfa |
ALEVİLİK'TE DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Ali Kaya, Can Yayınları, din, 394 sayfa |
GEZİPDURU
Aydın Cıngı, Büke Yayıncılık, 2006, 180 sayfa |
KARDEŞ KANI
Barış Müstecaplıoğlu, Everest Yayınları, roman, 241 sayfa |
SUİKASTLAR SÖZLÜĞÜ
Katja Doubek, çeviren: Firuzan Gürbüz, İnkılap Kitabevi, sözlük, 368 sayfa |
AVRUPA BİRLİĞİ
AVRUPA BİRLİĞİ Yılmaz Dikbaş, Asya Şafak Yayınları, siyaset, 756 sayfa Yılmaz Dikbaş, alt başlığı 'Tabuta Çakılan Son Çivi' olan kitabı 'Avrupa Birliği'nin amacının, "AB yanlılarının söyledikleri yalanları açığa çıkarıp yüzlerine vurmak ve Türk halkının gerçekleri öğrenmesine yardımcı olmaktır" diyor. Kitap, Dikbaş'ın birliğe karşı olma gerekçelerini vermeyi amaçlıyor. Dolayısıyla çalışma, Türkiye'nin Avrupa'yla olan geçmişinin birçok kurumunu masaya yatırıyor. Bu kurumlardan ilki, ya da Dikbaş'ın deyimiyle, "Türkiye'nin tabutuna çakılan çivi"lerden ilki IMF, ikincisi özelleştirme, üçüncüsü Gümrük Birliği ve sonuncusu da Avrupa Birliği'dir. Dikbaş, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olma süreci, ülkenin bölünüp parçalanmasını ve Ulusal Egemenlik'in Brüksel'e devrini de beraberinde getireceğini iddia ediyor ve AB'den fon alan kurumların ve AB üyeliğini destekleyenlerin 'vatana ihanet' içinde olduklarını, belgeleriyle ortaya çıkardığını savunuyor |
sofinin dünyası
|
Dondurmam Gaymak'a New York'tan iki ödül
|
Romanı bilin, Grande Punto'yu kazanın
|
'Keloğlan' yayın sahnesinde
|
Hayat Neden Güzeldir?
Doç. Dr. Ayhan AydınBu kitap, hayata sahip çıkarak bir çocuğun yaptığı gibi tam bir doğallık ve özgürlük duygusu ile yaşamak isteyen insanların sevecekleri bir kitaptır. Çünkü onlar kendileriyle birlikte başka insanları ve hayatı da severler. Onlar mutlu, üretken, güçlü, duyarlı, sevecen, çığlık çığlığa yaşayan bilge insanlardır. Bu tür insanlar yaşamın aynı zamanda onurla yerine getirilmesi gereken yüce bir görev olduğunu da bilirler. Bu yüzden yaşadıkları hayatı ve onu kuşatan toplumsal düzeni sorgulayarak, daha ... |
Araç Gider Analizi
Araç Gider Analizi Kazandıran Programlar Serisi (KPS)Artık Araçlarınızı Yönetmek Çok Kolay!Araç Masraf Takibi ProgramıArtık araçlarınızı yönetmek çok kolay..Çok Kolay! Başta Yakıt giderleri olmak üzere, Bakım, Sigorta, Vergi, Muayene, Kasko, OGS, KGS ve daha bir çok gider kalemini kolaylıkla kontrol edebilirsiniz.Araçlarınız, Sürücüleriniz ve yaptığınız harcamaları kolaylıkla raporlayabilirsiniz.Yakıt Giderlerinizi kontrol ediyor musunuz?Ne kadar yakıt aldığınızı takip etmek... |
Türk İmparatorluğu / Osmanlı Tarihi 2
Dönem: 1451; Fatih Sultan Mehmet / 1566; Kanuni Sultan SüleymanEkler:1.Konstantinopolis ve İstanbul2.Topkapı Sarayı ve Fatih3.Kanuni, Süleymaniye ve Mimar Sinan4.Rönesans1451'de, Babası II. Murat'tan padişahlığı devralan Fatih'in ilk hedefi Konstantinopolis oldu. İki yıl sonra kenti aldı ve Bizans'a son verdi. Tarihin gördüğü en büyük imparatorluklardan biri olan ve bin yıldan fazla ayakta kalan Bizans'ın Türkler tarafından ele geçirilmesi, Avrupa'da derin bir etki yaptı. Bir yüz yıl... |
Kur'an-ı Kerim Evrensel Çağrı / Yüce Meal ve Tefsiri
Hamdi DöndürenKur'an-ı Kerim'in bir çok yerlerini, Hz. Peygamber dönemini şartlarını ve ayetlerin hangi olaylar üzerine indiğini dikkate almadan tam olarak kavramak mümkün olmaz. Çoğu zaman isim vermeden, Bedir, Uhud, Hendek savaşları ve Mekke'nin fethi gibi olaylar ve bunlarla ilgili savaş hükümleri çeşitli surelere serpiştirilmiş olarak bulunur. Yine, önemli peygamber kıssaları, toplumların helak edilişleri kısa anlatımla, hikmetli ve ibretli yönleri belirtilerek geçilir. Bütün bunların anlaşılıp açıklanmas... |
Çankaya Akşamları
A. Göke Bozkurt,Berthe G. GaulisTüm Türkler için İstanbul maziyi, Ankara ise bugünü temsil eder. Biri düşman elindedir, öteki direniş haretinin kalesidir.Her şeye rağmen İstanbul yaşayacakır. Zira o, Asya gibi ölümsüzdür. Asya, bütün milletlerin anasıdır.Amaç istiklaldir. İngiltere'nin, Hindistan için Mısır ve Mezopotamya için icat ettiği göz boyama ve uydurmanın, ülküyle hiç ilgisi yoktur. Amaç, yasalar ve adetler gereğince yaşamak, dilediği biçimde ticaretle meşgul olmak, ittifaklar yapmak. Avrupa ile kesin eşitlik içind... |
Tüze Felsefesi
Aziz Yardımlı,George W.F. HegelDevlet, evrenselliğine yükselen tikel özbilinçte taşıdığı tözsel İstencin edimselliği olarak, kendinde ve kendi için ussal olandır. Bu tözsel birlik saltık olarak devimsiz kendinde- Erektir ki, onda Özgürlük en yüksek hakkına ulaşır, tıpkı bu son-ereğin de en yüksek ödevi Devletin bir üyesi olmak olan bireye karşı en yüksek hakkı taşıması gibi.Devlet kendinde ve kendi için törel bütündür, Özgürlüğün edimselleşmesidir ve Özgürlüğün edimselleşmesidir ve Özgürlüğün edimsel olması Usun saltık er... |
Kardeş Kanı
Barış MüstecaplıoğluKentlerde, yüksek binalar yüzünden belki, günışığının erişemediği yerler vardır. Sokak çocukları oralarda yaşar, belleklerde hiçbir zaman bireysel bir yer edinemeyen yüzleriyle.. Bu yüzler arasında ayakta kalmaya çabalayan, kendi yollarını bulmaya çalışan iki çocuk: Tamer ve Murat. Zaman içinde yarattıkları, gittikçe büyüyen bir örgüt: Kardeşlik. Öldürülen bir gazeteci ve ülkeyi ayağa kaldıran bir terör eylemi, kardeşinin katillerini arayan genç bir kadının tetikleyeceği kanlı takibin yalnızca ... |
Türk Popüler Tarihinde ilkler
Şafak Altun,Cenk SarıoğluBugün hayatın akışı içinde karşılaştığımız birçok olay, kullandığımız birçok aygıt bizi şaşırtmaktan oldukça uzak. Öyle ki yakın geçmişte günlük yaşamımıza giren cep telefonundan önce nasıl haberleştiğimizi hatırlamıyoruz bile.İlklerin hayatımıza kattığı renk ve heyecanı anlatmaya hiçbir kelimenin gücü yetmez. Ayrıca, bugün gündelik yaşamımızı oluşturan tüm alışkanlık ve nesnelerin başlangıcı genellikle bir mücadelenin, iddianın ve cesaretin eseridir.Her gün yaşadığımız birçok olay, kull... |
Büyük ve Küçük / Teletubbiler
Bebekler için ilk kavramlar! Neşeli ve renkli, sevecen ve şakacı Teletubbiler, en küçük bebişlerin bile gülerek ve anlayarak izlediği karakterler. Aynı zamanda sayılar, renkler, şekiller gibi genel kavramları öğreten Tinky, Winky, Dispy, Laa-Laa ve Po, bebeklerin zeka gelişimine de yardımcı oluyor.... |
Yukarı, Aşağı, Po / Teletubbiler
Bebekler için ilk kavramlar! Neşeli ve renkli, sevecen ve şakacı Teletubbiler, en küçük bebişlerin bile gülerek ve anlayarak izlediği karakterler. Aynı zamanda sayılar, renkler, şekiller gibi genel kavramları öğreten Tinky, Winky, Dispy, Laa-Laa ve Po, bebeklerin zeka gelişimine de yardımcı oluyor.... |
Tinky Winky Sayıyor / Teletubbiler
Bebekler için ilk kavramlar! Neşeli ve renkli, sevecen ve şakacı Teletubbiler, en küçük bebişlerin bile gülerek ve anlayarak izlediği karakterler. Aynı zamanda sayılar, renkler, şekiller gibi genel kavramları öğreten Tinky, Winky, Dispy, Laa-Laa ve Po, bebeklerin zeka gelişimine de yardımcı oluyor.... |
Renkler / Teletubbiler
Bebekler için ilk kavramlar! Neşeli ve renkli, sevecen ve şakacı Teletubbiler, en küçük bebişlerin bile gülerek ve anlayarak izlediği karakterler. Aynı zamanda sayılar, renkler, şekiller gibi genel kavramları öğreten Tinky, Winky, Dispy, Laa-Laa ve Po, bebeklerin zeka gelişimine de yardımcı oluyor.... |
Sürprizler / Teletubbiler
Bebekler için ilk kavramlar! Neşeli ve renkli, sevecen ve şakacı Teletubbiler, en küçük bebişlerin bile gülerek ve anlayarak izlediği karakterler. Aynı zamanda sayılar, renkler, şekiller gibi genel kavramları öğreten Tinky, Winky, Dispy, Laa-Laa ve Po, bebeklerin zeka gelişimine de yardımcı oluyor.... |
Büyük Çıkartma Kitabı / Teletubbiler
Bebekler için ilk kavramlar! Neşeli ve renkli, sevecen ve şakacı Teletubbiler, en küçük bebişlerin bile gülerek ve anlayarak izlediği karakterler. Aynı zamanda sayılar, renkler, şekiller gibi genel kavramları öğreten Tinky, Winky, Dispy, Laa-Laa ve Po, bebeklerin zeka gelişimine de yardımcı oluyor.... |
Pinokyo
Egemen Berköz,Carlo CollodiDünya çocuk edebiyatının başyapıtlarından Pinokyo, haylaz bir tahta kuklanın, gerçek bir çocuk olma yolunda başından geçen serüvenleri anlatıyor. Her çocuk gibi Pinokyo da etrafından kolayca etkilenir, yaramazlık yapmaya bayılır, derslerden kaçmak için her yolu dener ama yaşadıklarından hep pişman olur. Aslında iyi bir çocuk olmak ve babasını mutlu etmek ister. Carlo Collodi'nin 1881 yılında yazdığı Pinokyo'yu İtalyanca aslından, eksiksiz olarak yapılmış çevirisi ve gazetede yayınlanmaya b... |
Bale Düşleri / Bale Öğreniyoruz
Susanna Davidson,Katie DaynesBu ilham verici kitap mükemmel bir bale rehberi. Kitabın çizimleri ünlü balelerden sahneleri canlandırırken, anlatımı da büyüleyici öyküleri hayata geçiriyor. Her bir öykü, bizleri bir bale gösterisinin sihirli dünyasına çağırıyor.... |
Selahattin Hilav ve Paris Mektupları
Sema RifatTürkçe'den Batı kültürünün mihenk taşlarına köPage Ranküler kuran bir yazar, çevirmen ve düşünce adamı: Selahattin Hilav. Bu kitap, sadece onun hayatında önemli bir yer tutan Paris yıllarını onun mektupları üzerinden anlatmıyor. Düşünce dünyasından ve özel hayatından kesitlerle tüm yaşamına bir pencere açıyor; Hilav'ın ailesi, yakın arkadaşları, yaşam biçimi, dünya görüşü, dil duygusu ve çeviri anlayışına mercek tutuyor. 1954-1958 arasında Paris'ten gönderdiği mektuplar onun düşünsel olgunlaşma... |
Okurun Yazarı / Seçmeler Sefa Kaplan
Adalet Ağaoğlu"Okurunun Yazarı", gelir geçer modaların ötesinde, tavrı ve ifade yollarıyla da okurunun 50 yılı aşkın bir süredir hep sahiplendiği usta yazarımız Adalet Ağaoğlu'nun dünyası ve yapıtları için yetkin bir örnekleme. Ağaoğlu'nun dünyasını yakından tanıyan şair-yazar Sefa Kaplan'ın kurgusuyla, "Okurunun Yazarı" hem Ağaoğlu'nun yapıtlarıyla tanışacak gençler için yollarını kolaylaştıracak eğitsel ve yazınsal bir kılavuz, hem de yazarın tiryakileri için rengârenk bir buket...... |
Bir Düğün Gecesi (Ciltli)
Adalet AğaoğluYayımlandığı yılın belli başlı bütün edebiyat ödüllerine değer görülen Bir Düğün Gecesi (1979), Adalet Ağaoğlu'nun geniş tarihsel akışları "dar zamanlar"da keskinleştiren tekniğiyle, edebiyatımıza yepyeni bir soluk kattığı roman dizisinin ikinci kitabı. "İntihar etmeyeceksek içelim bari!" Bugüne dek Türk romanının en kültleşmiş cümlelerinden biriyle açılan bu yapıt, bir yandan Anadolu kulübündeki "bir düğün gecesi" boyunca Ölmeye Yatmak'ın ana karakteri Aysel'in izini çevresiyle sürmekte, diğe... |
Bir Düğün Gecesi (Ciltsiz)
Adalet AğaoğluYayımlandığı yılın belli başlı bütün edebiyat ödüllerine değer görülen Bir Düğün Gecesi (1979), Adalet Ağaoğlu'nun geniş tarihsel akışları "dar zamanlar"da keskinleştiren tekniğiyle, edebiyatımıza yepyeni bir soluk kattığı roman dizisinin ikinci kitabı. "İntihar etmeyeceksek içelim bari!" Bugüne dek Türk romanının en kültleşmiş cümlelerinden biriyle açılan bu yapıt, bir yandan Anadolu kulübündeki "bir düğün gecesi" boyunca Ölmeye Yatmak'ın ana karakteri Aysel'in izini çevresiyle sürmekte, diğe... |
Ötekini Bilmek
Prof.Dr. Cengiz GüleçBen ve Öteki arasındaki ilişkiyi anlamak açısından psikiyatri uygulamaları çok iyi bir örnek oluşturmakadır. Bu nedenle mesleğimden yola çıkarak bu felsefi probleme yaklaşmaya çalışacağım. İster tanı koyma, ister tedavi etme amacıyla olsun hasta hekim ilişkisi ötekini anlamak açısından bize çok önemli ipuçları vermektedir. Ötekini anlama çabası, psikiyatride nihai bir amaç değildir. Hemen her zaman ötekini değiştirme çabasının ön aşaması olarak görülür.... |
Adem'le Havva'nın Güncesi ve Seçme Öyküler
Akşit Göktürk,Mark TwainTwain'in kadın erkek ilişkilerinin evrensel değişmezlerini tadına doyulmaz bir mizah duygusuyla kaleme aldığı "Âdem'le Havva'nın Güncesi" aynı zamanda gelmiş geçmiş en güzel aşk hikâyelerinden biri.Bu derleme "Âdem'le Havva'nın Güncesi"nin yanı sıra Twain'in "Calaveras İlinin En Hızlı Sıçrayan Kurbağası", "1.000.000'luk Banknot", "Çalınan Fil" gibi en ünlü öyküleriyle birkaç güzel kısa öyküsünü içeriyor.... |
Donizetti Paşa
Emre ArıcıTarihimize Donizetti Paşa olarak geçen ve meşhur opera bestecisi Gaetano Donizetti'nin ağabeyi olan İtalyan asıllı Giuseppe Donizetti, Napoléon Bonaparte'ın bandosunda flütçü olarak görev yapmış ve sonra II. Mahmud'un kurduğu Muzika-yı Hümâyun bünyesinde Osmanlı bandolarına baş eğitmen olarak tayin edilmişti. Emre Aracı'nın Bergamo, uzun soluklu araştırmalar sonucu kaleme aldığı ve ölümünün 150. yılında yayımlanan Donizetti Paşa biyografisi ona ait bilinmeyen pek çok yeni eser, mektup, fotoğ... |
Mozart'ın Kadınları
İbrahim Şener,Jane GloverKısa yaşamı boyunca büyüleyici müziğiyle tüm dünyayı etkisi altına alan Mozart, duygusal ve hassas yapısı itibariyle, aşık olduğu ve gönülden bağlandığı kadınlarının çoğu tarafından hayal kırıklığına uğratılmasına rağmen, onlardan etkilenmeye devam etmiştir. Hemen tüm eserlerinin ilham kaynağı olan kadınlarının, onun için her zaman ayrı bir yeri olmuştur. Başta annesi, kız kardeşi ve karısı olmak üzere, baldızları, akrabaları, ona çok yakın dostları ve her yaştan aşıkları, onun nefes almasında, ... |
Uzun Yaşama Diyeti
İbrahim Şener,Sally BeareBugün biz geçmişte olduğundan daha uzun yaşıyoruz ve gelecekte daha çok sayıda insanın 100 yaşından daha fazla yaşayacağı beklenmektedir. Ancak insanların çoğu, ömürlerinin son yıllarında kaçınılmaz bir şekilde yaşlılıktan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle acı çekeceğinden korkmaktadır. İlaç firmaları 'yaşlılık hastalıkları' tedavisi için milyarlarca dolar harcamaktadır, ancak bu konuda yeterli şansa sahip değillerdir...Oysa dünyada insanların bir baş ağrısı bile çekmeden 100 yıl ve daha fazla... |
Sır Saklamanın Kayıp Sanatı
İbrahim Şener,Eva RiceSır Saklamanın Kayıp Sanatı2006 İngiltere En İyi Kitap Ödülü "Anlatılamayacak Kadar İyi" " Observer 'Mutluluk verici' " Scotsman1950'li yıllar, İngiltere'de İkinci Dünya Savaşı'nın etkileri hâlâ kendisini hissettirmektedir. Penelope Wallace'in öyküsünün anlatıldığı Sır Saklamanın Kayıp Sanatı, rock 'n' roll çağının başında, onun ve sıra dışı ailesinin yaşantısından bir kesit sunmaktadır. Penelope bir an önce büyümek ve aşık olmak istemektedir; fakat sayısız şey bu konuda karşısına bir engel ola... |
Siyah Beyaz Afyon Karahisar
Merih Akoğul,Osman Cavit Turunç,Jucy WoodMerih Akoğul ve Osman Cavit Turunç, üç yıl boyunca çalışarak Afyonkarahisar'da yaşamı fotoğrafa aktardılar. Türkiye'nin yetiştirdiği bu iki usta fotoğrafçı, kentin mahallerinde, pazarlarında dolaştılar, köylerine, düğünlerine katıldılar.Güzel'e ulaşmak ya da turistik anlamda bir tanıtıma yardım etmek değildi amaçları, Afyonkarahisar'daki günlük, olağan yaşamı fotoğraflayarak bir şehir albümü oluşturdular.... |
Geçmiş Tapınağı
Mengü Ertel,Stefan WulMassir ve arkadaşları uzayda kaybolduklarını anladıklarında önce komşu bir gezegene düştüklerini sanırlar. Uzayda kaybolmak zaten başlı başına endişe vericidir. Ancak zamanla ucu bucağı olmayan bir okyanusun karanlıklarında olduklarını, dahası, anlaşılmaz ve canlı bir labirentin içinde kaybolduklarını fark ederler. Ama bir canavarın içinde hapis olmak ve umutsuzluğa kapılmak Massir'e göre değildir. Canavarı inceleyip dışarısını onun gözüyle görmenin bir yolunu bulup, tüm sistemi alt üst etmeye g... |
Siyah ve Mavi
İan Rankin,Zeynep PerkerMüfettiş Rebus RomanlarıRebus dört ayrı olay üzerinede çalışarak bir katili yakalamaya uğraşıyor. Bu katil aynı zamanda onu ünlü İncil'ci John'a da götürebilecek gibi görünüyor. Tüm bunları da Glasgow'lu bir gangsterden rüşvet almakla suçladığı bir başmüfettişin yürüttüğü iç soruşturmanın ağırlığı altında yapmaya çalışıyor. Ayrıca bu adaletsizliği inceleyen televizon programcıları gece gündüz evinin önünde bekliyor ve Rebus'u milyonlarca izleyicinin önünde bir cani olarak gösteriyorlar. Bir kü... |


Yüksel Aksu'nun imzasını taşıyan Dondurmam Gaymak adlı film New York Queens Film Festivali'nde en iyi komedi filmi ve en iyi yönetmen ödüllerini kazandı. Muğla'da tamamen amatör oyuncularla çekilen film Oscar yarışında Ice Cream, I Scream adıyla yer alacak.
İnternet üzerinden alış-veriş sitesi olan www.ideefixe.com'un düzenlediği Sanal Kitap Fuarı bu yıl 4'üncü kez düzenlenişodr. 150 yayınevinin katılımı ile gerçekleşen fuarın kitapseverlere bu yıl çok büyük bir sürprizi var. Grande Punto Ödüllü Bilgi Yarışması.
Çocuk tiyatrosunun yetkin imzası Fikret Terzi’nin “Akıllı Soytarı” oyunundan sonra “Keloğlan (O Benim O)” adlı oyunu da, yayın sahnesinde “perde” dedi. Terzi, “Keloğlan (O Benim O)” oyununu, “ebeveynleri, büyükleri tarafından haksızlığa uğrayan çocuklara” adıyor.