Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Adalet Ağaoğlu'nun bütün yapıtlarını yeni baskılarıyla edebiyatseverlerin beğenisine sunuyor.  | Diğer yapıtlar da piyasaya çıkacak |
Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Orhan Pamuk ders kitaplarına giriyor. Talim Terbiye Kurulu Başkanı İrfan Erdoğan, Pamuk'un bazı metinlerinin tarih, edebiyat, sosyal bilgiler ve yabancı dil ders kitaplarına alınabileceğini söyledi.  | Yazar Orhan Pamuk’u Nobel Ödül Töreni’nde kızı Rüya yalnız bırakmadı |
Orhan Pamuk: '''Masumiyet Müzesi' adlı kitabımı bitireceğim'' |
Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16'ncı Benedict'in Türkiye ziyareti öncesinde Vatikan, Tapınak Şövalyeleri ve İlluminati konulu kitaplar raflardaki yerini aldı.  | 'Vatikan'ın Türkiye Senaryosu'nu Hasan Taşkın kaleme aldı |
 Yazar: Robin Sharma Hayatın iniş ve çıkışları vardır. Çoğumuz bu oyuna kapılır gideriz. İşleryolundayken kendimizi mutlu hissederiz, bozulunca üzülürüz. Yaşama bu türbir yaklaşım güçsüz bir yaşama biçimidir. Dalgalarla sürüklenen dal parçasıgibisin demektir. Akıntıya göre gidersin: Şu anda bir yönde gidiyorsun, birsonraki anda başka bir yöne. Oyunu oynamanın çok daha bilgece bir yolu, tüm yargılardan kurtulmaktır."Başına gelen her şey güzeldir.""Kusurlu oluşumuz hayatımıza anlam katar."Bu olağanüstü kitabın sayfalarında korkularını özgürlüğe, yaralarınıbilgeliğe dönüştürmenin; zihnini eğitmenin, yüreğini açmanın ve maneviyatını güçlendirmenin yöntemlerini; gerçek sevgiyle kutsanmışgüzel ilişkilere uzanan yolları öğreneceksin. Yaşamın gizemli, serüven veeğlence dolu olacak, kariyerinde bir yıldız gibi parlayarak bolluk veberekete kavuşacaksın.
|
 Yazar: Robin Sharma Gençlik yıllarımda, babam bana asla unutmayacağım bir şey söylemişti: "Oğlum, doğduğunda bütün dünya sevinirken sen ağlıyordun. Öyle bir yaşam sür ki, öldüğünde sen sevinirken bütün dünya ağlasın." Hayatın anlamını unuttuğumuz bir çağda yaşıyoruz. Bir insanı kolaylıkla Ay'a gönderebiliyoruz, ancak karşı dairemize yeni taşınan komşumuzu ziyaret etmekte güçlük çekiyoruz. George Bernard Shaw'a ölüm döşeğinde, "Hayatınızı yeni baştan yaşama fırsatınız olsaydı, ne yapardınız?" diye sorulmuş. Shaw biraz düşünmüş ve sonra derin bir iç çekişle, "Olabileceğim, ama asla olmadığım kişi olmak isterdim," demiş. Aynı şeyin sizin başınıza da gelmemesi için bu kitabı yazdım. O halde siz bu kitaba başlarken, size soruyorum:Siz öldüğünüzde ardınızdan kim ağlayacak? Bu gezegenden gitme ayrıcalığına ulaştığınız zaman kaç yaşamı etkileyeceksiniz? Sizi takip eden nesiller üzerinde nasıl bir etki bırakacaksınız? Son nefesinizi vermeden önce arkanızda bırakacağınız imza ne olacak?YAZAR BİLGİSİLiderlik, performans ve kişisel gelişim konularında dünyadaki en önemli uzmanlardan biri olan Robin Sharma, hukuk eğitimi görmüş ve kırk yaşında. Kitapları kırk dört ülkede ve otuzun üstünde dilde yayınlanmış, yedi kitabından altısı uluslararası çok satanlar listesinde yer almış bu ünlü uzman, başkanlık, yöneticilik ve eğitim hizmetleri veren "Sharma Uluslararası Liderlik" şirketinin de yöneticisi. Başkanların ve süper starların da başvurduğu Robin Sharma kürsüsünü syklykla içlerinde Bill Clinton, Jack Welsch, Richard Carlson gibi isimlerin de yer aldığı ünlülerle paylaşıyor. Okuyucuları arasında Jon Bon Jovi, Jose Cruz Jr., Michelle Yeoh, Ricky Martin gibi ünlü sanatçılar, kraliyet aileleri, spor ve pop yıldızları da bulunan uzmanın kitapları büyük firmalara eğitim amaçlı da öneriliyor.
|
Yazar: Kevin Hogan Hazır Olun! Düşünme biçiminizi, iş hayatınızı, aileniz ve dostlarınızla iletişim kurma yönteminizi, yani hayatınızı değiştirecek bir kitapla karşı karşıyasınız. Satış görevlilerinin, pazarlama uzmanlarının ve geçimini çevresindekileri ikna ederek sağlayanların, en yeni ve en etkili teknikleri bilmemelerinin mazereti olamaz. Etkileme sanatının duayeni Kevin Hogan, bu teknikleri kullanarak herhangi bir kişiye en fazla 8 dakika içerisinde "evet" dedirtmenizin yöntemlerini ve şimdiye dek duymadığınız etkileme sanatına ait sırlarını sizinle bu kitapta paylaştı!... Heyecanlanın. Daha önce böyle bir şey okumadınız. Tadını çıkarın; eğlenceli olacak!
|
 Edebiyatçı kimliğiyle tanına Kürşat Başar, aynı zamanda 80’li yılların başından bu yana gazetecilik yapıyor. İğreti Yaşamlar onun deneme tadındaki yazılarından seçmeleri bir araya getiriyor. İroniyle duygusallığın, hayalle gerçeğin, tarihle bugünün birbirine bağlandığı yazılar… Dünyaya tek bir noktadan değil, farklı durma noktalarından, bakış açılarından yaklaşıyor. Kimi zaman şaşırtan, kimi zaman güldüren, kimi zaman içinizi acıtan bir dünya yaratıyor.
|
 NEFES NEFESE BU DEFA İNGİLİZCE OLARAK ÇIKTI. Son Osmanlı paşalarından Fazıl Reşat'ın kızı Selva ile, aşık olduğu Musevi genci Rafael, evlenmelerine karşı çıkan aileleri tarafından dışlanınca Fransa'ya giderler. Ancak burada da huzur bulamayacak, İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla, bu kez de Hitler'in ağına takılacaklardır. Etraflarını saran Nazi çemberi gitgide daralırken, her an tutuklanıp kamplara yollanma korkusuyla yaşamaktadırlar... İşte tam o yıllarda Türkiye, savaşın ateşine bulaşmadan, Almanlarla Müttefikler arasında gerili ince ipte, bir cambaz maharetiyle yürümeye çalışmaktadır... Ayşe Kulin bu yeni romanında, hem ülkeyi savaşın ortasından başarıyla geçiren kadronun hem de Selva ile Rafael'in zor aşkının peşine düşerek, İstanbul'dan Marsilya'ya, Ankara'dan Kahire'ye kadar uzanırken, kendi canları pahasına yüzlerce Yahudi'yi Nazi kıyımından kurtaran Türk diplomatlarının kahramanlıklarını da gün ışığına çıkarıyor...
|
 Kentlerde, yüksek binalar yüzünden belki, günışığının erişemediği yerler vardır. Sokak çocukları oralarda yaşar, belleklerde hiçbir zaman bireysel bir yer edinemeyen yüzleriyle… Bu yüzler arasında ayakta kalmaya çabalayan, kendi yollarını bulmaya çalışan iki çocuk: Tamer ve Murat. Zaman içinde yarattıkları, gittikçe büyüyen bir örgüt: Kardeşlik. Öldürülen bir gazeteci ve ülkeyi ayağa kaldıran bir terör eylemi, kardeşinin katillerini arayan genç bir kadının tetikleyeceği kanlı takibin yalnızca ilk adımları olacaktır. Barış Müstecaplıoğlu’nun son romanı Kardeş Kanı, sokaktaki şiddeti ve bundan faydalanan organize suç örgütlerini işliyor. Yazar, artık görmeye alıştığımız ve belki de gittikçe duyarsızlaştığımız sokak çocuklarına, nefes nefese okuyacağınız bir polisiyeyle dikkat çekiyor. Kardeş Kanı, son derece başarıyla kurgulanmış, işlediği konu kadar sert, sürprizlerle dolu bir roman.
|
 Dünya okurlarınca “geleceğe kalacak elli yazar” arasında sayılan Aslı Erdoğan’ın Türkiye’de olduğu kadar Avrupa’da da ses getirmiş kitabı: Kırmızı Pelerinli Kent. Bir kentin karanlık sokaklarında, kuytu köşelerinde kendi izini süren bir yalnızlık öyküsü
|
 Meltem Arıkan, bu olağandışı romanında aşkın bir yarılma olarak insan yaşamına lanati ekerken, bir yandan da varoluşu kabul etmenin umudu yeşerterek laneti yok edebileceğini anlatıyor bize. Umut olmadan var olabilmek mümkün müdür? Geçmişi lanetleyen umut mudur? Bu lanet olamasa hem aşk, hem de aşkta varoluşlarını arayan kadın ve erkek geçmişlerinde tutuklu kalmaz mı? Cinselliğini yaşayamayan, bedenine yabancılaşmış kadın ve erkek var olabilir mi? Klasik varoluşçular insan varoluşunu önemserken Meltem Arıkan, ilk defa kadın ve erkek varoluşlarının ayrı ayrı ele alınması gerektiğini öne sürüyor. Arıkan, yine kışkırtıcı, yine rahatsız edici… Umut Lanettir, mitoloji ve şiirle beslenen benzersiz bir roman.
|
 Yüreğinin Götürdüğü Yere Git'in devamı... 1993'te yayınlanan Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanıyla tüm dünyada büyük yankı uyandıran Susanna Tamaro, bu yeni romanında o büyüleyici öykünün devamını sunuyor okurlarına. Yüreğinin Götürdüğü Yere Git, 80 yaşındaki bir kadının, uzaklara giden genç torununa yazdığı mektuplardan oluşuyordu. "Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yapacağımız yolculuktur," diyordu yaşlı kadın, "o özgün çağrıya kulak vermeli ve yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz." Yüreğimin Sesini Dinlede, artık genç bir kadın olan torun, zorlu bir kimlik arayışı içinde yaşamın anlamının peşine düşer. Bu arayış, hem kendi yüreğine, hem de kutsal topraklara doğru bir yolculuğa çıkarır onu. Kendi öyküsünü keşfetmek için çıktığı bu yolculuğun sonunda, aile evinin tozlu tavanarasında hiç ummadığı bir öyküye kavuşacaktır: Yüreğinin Götürdüğü Yere Git. Tamaro, bu kez, Yüreğimin Sesini Dinle diyor okurlarına: Yaşama bir anlam katmak, öfkeyi sevgiye, kırgınlıkları güce dönüştürmek için...
|
Köle sahipleri ekmek kaygısı çekmedikleri için felsefe yapıyorlardı, Çünkü Ekmeklerini köleler veriyordu onlara; Köleler ekmek kaygısı çekmedikleri için Felsefe yapmıyorlardı, Çünkü Ekmeklerini köle sahipleri veriyordu onlara. Ve yıkıldı gitti Likya. Köleler felsefe kaygısı çekmedikleri için ekmek yapıyorlardı, Çünkü Felsefelerini köle sahipleri veriyordu onlara; Felsefe sahipleri köle kaygısı çekmedikleri için ekmek yapmıyorlardı, Çünkü Kölelerini Felsefe veriyordu onlara. Ve yıkıldı gitti Likya. Felsefenin ekmeği yoktu, Ekmeğin felsefesi. Ve sahipsiz felsefenin ekmeğini, Sahipsiz ekmeğin felsefesi yedi. Ekmeğin sahipsiz felsefesini Felsefenin sahipsiz ekmeği. Köle sahipleri ekmek kaygısı çekmedikleri için felsefe yapıyorlardı, Çünkü Ekmeklerini köleler veriyordu onlara; Köleler ekmek kaygısı çekmedikleri için Felsefe yapmıyorlardı, Çünkü Ekmeklerini köle sahipleri veriyordu onlara. Ve yıkıldı gitti Likya. Köleler felsefe kaygısı çekmedikleri için ekmek yapıyorlardı, Çünkü Felsefelerini köle sahipleri veriyordu onlara; Felsefe sahipleri köle kaygısı çekmedikleri için ekmek yapmıyorlardı, Çünkü Kölelerini Felsefe veriyordu onlara. Ve yıkıldı gitti Likya. Felsefenin ekmeği yoktu, Ekmeğin felsefesi. Ve sahipsiz felsefenin ekmeğini, Sahipsiz ekmeğin felsefesi yedi. Ekmeğin sahipsiz felsefesini Felsefenin sahipsiz ekmeği. Ve yıkıldı gitti Likya. Hala yeşil bir defne ormanı altında... . Hala yeşil bir defne ormanı altında... |
YAHUDİ EFENDİ Toksöz B. Karasu Bir Osmanlı hikâyesi... “Kendimi niye mi öldürmeye çalışıyordum? Ölmek istiyordum, çünkü Osmanlı padişahının küçük kardeşi olan babam Şehzade Vahiddedin’in Müslüman eşlerinden biri, ona bir erkek evlat doğurmuştu. Annemin tabiriyle bir jüdenfürst -bir İsrail prensi- oluşum, bana hiç teselli vermiyordu.” Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarını ve Cumhuriyet’in filizlendiği ilk yılları başarıyla anlatan ‘Yahudi Efendi’, dünyanın savaşlarla biçimlenen çehresini ve doğumundan itibaren huzurun peşinde koşan bir ruhun arayışlarını konu alıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemleri… Vahideddin’in meşru oğlu Ertuğrul’dan önce, Yahudi asıllı cariyelerinin birinden bir oğlu olur. Ancak sarayın bu çocuğu tanıması mümkün değildir. Adam Zakir adını verdikleri bu çocuk saraydan uzakta bir köşkte, Ermeni ve Müslüman öğretmenlerle büyütülür; bir yandan annesinden ötürü Yahudi kültürünü de öğrenmektedir. Ertuğrul’un, kendisinin yerine padişah olacak olması Adam Zakir’in içindeki haseti beslerken, bir yandan da nefsini köreltmeye ve dinler arasındaki yolunu bulmaya çalışır. Ülke büyük bir karmaşanın pençesinde ve rejim değişikliğinin arifesindeyken, kendi dünyasında da yoğun bunalımlar yaşayan Adam Zakir, babasının temelli olarak yurtdışına gittiğini öğrenir. Bundan kısa bir süre sonra da annesi ölür. Adam’ın daha sonraki yaşamı kuru bir yapraktır. Bir ülkeden diğerine, bir inançtan öbürüne, bir insandan başkasına savrulup durur… Beş bölümden oluşan kitabın bölüm başlıkları: Bölüm I: İsa beni neşelendiriyor, bana göz kırpıyor ve aklımı karıştırıyor. Günaha girmek istiyorum. (1905-1922 İstanbul) Bölüm II: Ateist beni boşluğa itiyor, bana tepeden bakıyor ve moralimi bozuyor. Ölmek istiyorum.(1922-1926 İstanbul) Bölüm III: Musa beni sindiriyor, gözlerini gözlerime dikiyor ve içime endişe salıyor. İsyan etmek istiyorum. (1926-1941 Paris) Bölüm IV: Muhammed beni tehdit ediyor, bana parmağını sallıyor ve beni kızdırıyor. Savaşmak istiyorum. (1941-1945 İstanbul) Bölüm V: Tanrı bana inanıyor. Sevmek istiyorum. (1945-1947 Kudüs) |
| | | Aşkın Bir Rengi Varsa Narçiçeği Olmalı | | Aşka dair her şeyi bildiğini zannederken herkes; aşkın bir rengi olabileceğini öğrettin sen bana. Şeftali bahçelerinden kopup bu şehre gelirken, elbette tahayyül dahi edemezdin bu günlerini. Küçük bir çocukken en yakınlarını kaybedenlerin hüznünü taşıyorken saçlarının erken beyazlarında, kazanmaktan başka hiçbir gerçek; yer edemezdi hayatında... Kazanmanın rengi.. | | Yazar : Beyza Güdücü | | Yayınevi : ÇİVİ YAZILARI |
|
| Hafif puslu havalar, bana daima ilham vermiş, beni bir yerlere sürüklemiştir. Böyle havalarda, ister evde olayım, ister yolda yürüyeyim, doğrusu, keyifle hüzün arasında beşik gibi sallanır dururum.Hele, ahmak ıslatan cinsten bir yağmur da yağıyorsa... Islanan topraktan, çimenlerden, ağaçlardan havaya yayılan o koku, benim için, patenti doğa olan; en iç gıdıklayan bir esans gibidir. İşte o zaman, sanki ayaklarım yerden kesilir; içimi, kuşkulardan, kötümserlikten.. | | Yazar : Günseli Özkaya | | Yayınevi : ÜMİT YAYINCILIK |
|
|
| Kayıp Topraklar | | Orada günler hep kısaydı ve mevsim hep kırıştı sanki. Bu vakitlerde semaverde çay demlenir, sohbet edilir ve ölenler yad edilirdi sessizce. Kalanların nerede oldukları bilinir, herkes birbirini sorar ve gönül bağlarını daima canlı tutardı. İnternet yoktu, cep telefonu yoktu, ev telefonu yaktı. İnsanların birbirlerini bulmak için bütün bunlara ihtiyacı da...Günler kısaydı ama zaman uzundu, uzun ve anlamlı. Sabahları okula gitmeden babannemin, annemin elini.. | | Yazar : Neşe Kutlutaş | | Yayınevi : BİRUN KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK |
|
|
| | | Serbest Vezin Sembolik Şizofreni | | Yaşam düşlerin bazen serin bazen de sıcak yataklarında demetlerce uykular satın almaktır ve bunları için için işleyip mutlu oyunlar ve oyuncaklar yaratmaktır. Düşlerin anaforlarında dönmektesin ve şarkılar dinlemektesin Tanrı'nın evinden gelen. Ulaştığın nokta, sonsuz maviliğin büyük bir meşale gibi yandığı ve her şeyin başlayıp bittiği yer olacak. Ak bulutlardan sağılan yağmurlar gibi kutsallaşıp özgürleşeceksin uykudaki bedenin gözlerini açtığında... | | Yazar : Murat Yılmazyıldırım | | Yayınevi : BEYAZ BALİNA YAYINLARI |
|
| | | İnsanın Yolu | | Walt Whitman'ın Leaves of Grass başlıklı eserinde hiçbir zaman tatmin edici bir şekilde cevaplayamadığımız bir soru yatmaktadır."O arkadaş canlısı ve cana yakın vahşi... Kimdir o?" diye sorar Whitman."O, medeniyeti mi bekliyor, yoksa buna erişmiş, hatta bunu aşmış mı?"Yerlinin "bize ve bizim medeniyetimize inanmadığını," çünkü "kızıl hayatın beyaz hayattan farklı bir yönde aktığını" kabul etmesine rağmen D.H. Lawrence de.. | | Yazar : Calvin Luther Martin | | Yayınevi : PHOENİX YAYINEVİ |
|
| | | Satrançname | | Satranç oyunu, aynı zamanda, minyatür bir Harp San'atı oyunudur. Lami-i zade Abdullah Çelebi, "Latifeler" adlı kitabında, Satranç oynarken dikkat edilecek kuralları, tatlı tatlı anlatır. Satranç hile yapılması mümkün olmayan yegane oyundur. Şans oyunları gibi menfaat karşılığı gözetilmeyen özelliğe de sahiptir. Uzun uzun düşünülerek oynanması ve çok sabırlı hareket edilmesi mecburiyeti en önemli kuraldır.... | | Yazar : Fırat Kızıltuğ | | Yayınevi : KUBBEALTI NEŞRİYAT |
|
| | | Annem Yıldızları Sayamaz | | Geri dönüyordu Sefa... Artık annesizliğin sefasını sürecekti evde. İhtiyar kadın huzurevinin cefasını çekerken... Şöyle ya da böyle görevini tamamlamıştı...Karataş Tepesine geldiğinde karanlık basmak üzereydi. Sonbaharın serin havası iyice çökmüştü. Arabanın farlarını açma zamanı gelmişti. Farı açar açmaz iki parlak noktayla karşılaştı. Kedi gözleri... Evdeki kedisini hatırladı. Bu zavallı kedi ne yapacaktı bu dağ başında... Arabasını durdurdu... Titreyen.. | | Yazar : Ahmet Mahir Pekşen | | Yayınevi : NESİL YAYINLARI |
|
|
Tanrı'nın Yaşadığı Yer MORSE, MELVIN Erko yay. 2006, Fiyatı: 14,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 11,20 YTL Melvin Morse ve Paul Perry Tanrı'nın varlığını ve ölümden sonra hayatın devam ettiğini bilimsel kanıtlarla ortaya koyuyorlar ve okuyucusunu beynimizdeki sağ temporal lobu, spiritüel deneyimler sırasında aktif hale gelen 'Tanrı Noktası'nı, keşfetmeye davet ediyorlar Kozmik Şifre SITCHIN, ZECHARIA RUH VE MADDE yay. 2006, Fiyatı: 18,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 14,40 YTL Binlerce yıl önce, olağanüstü varlıklardan oluşan bir ırk Dünya üstündeki yaşamın evrimleşmesini yönlendirip bugün bildiğimiz haliyle insanoğlunun yapısını belirlemişti Stalin Hitler ve Gizemli Yahudi Messing, Wolf İLGİ yay. 2006, Fiyatı: 7,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 5,60 YTL Dünyanın en iyi telepatı olarak kabul edilen ve İkinci Dünya Savaşı'nda, Stalin'in neredeyse tüm kararlarında danıştığı Wolf Messing, yoksul bir Musevi ailesinin çocuğu olarak 10 Eylül 1899'da, Varşova'da doğdu Işığın Öğrettikleri 2 Ring, Kenneth Erko yay. 2006, Fiyatı: 14,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 11,20 YTL Ölümden sonraki Yaşamın Bilimsel Kanıtları - 2 |
Kayıpların Kazandırdıkları Wolpe, David J. Mia yay. 2006, Fiyatı: 12,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 9,60 YTL Bir zamanlar değerli bir elmasa sahip bir kral vardı Kadın Kimliğinle Başarılı Ol Hoffman, Kay Optimist yay. 2006, Fiyatı: 9,90 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 7,92 YTL Bazen size de iş yaşamınızda gerçek kişiliğinizin bir parçasını gizlemeniz gerekiyor gibi geliyor mu? İş ortamında duygulara ya da kalp atışınızı gerçekten hızlandıran şeylere yer yokmuş gibi mi hissediyorsunuz? Oysa kendiniz olamazsınız, yaratıcılığınız, enerjiniz, üretkenliğiniz ve başarınız zarar görür İçimdeki Yolculuk 1 Koçak, M. Fatih Kelam yay. 2006, Fiyatı: 13,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 10,40 YTL Bir tek şey aradım: “Huzur”Her anımda, her adımımda koşulsuz huzur hali |
Beşinci Tat Şiirleri ATİLLA, MEHMET MAYIS yay. 2006, Fiyatı: 8,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,40 YTL Bilinmez kimin yenileceği önceden Çabuk biter bize doğru yüzenlerin suyu Artık istesek de koşup geçemeyiz Yalnızca tanımlarla ördüğümüz Bu labirent köPage Ranküyü! Masumiyet ve Deneyim Şarkıları BLAKE, WILLIAM Artshop yay. 2006, Fiyatı: 6,90 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 5,52 YTL Çoban Ne kadar güzelmiş Çobanın alın yazısı Gece gündüz demez gider sürünün peşinden Gezinir durur avare, bütün bir gün boyu Şükran duaları düşmek bilmez hiç dilinden Masum meleyişlerini dinler kuzuların Annelerin sevecen meleyişini dinler Çoban tetikte, sürüyse huzur içindedir Çoban ne zaman yanlarında, bunu bilirler Masal KARATAŞ, LEVENT Yasakmeyve yay. 2006, Fiyatı: 5,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 4,00 YTL işte böyle bir zamanda, istenirse balıklar uçabilir, insan kendine gelebilir yunuslar dilese sözcükler gibi uzaydan seyredebilirler okyanusları TK1980 MARGULIES, RONI Yapı Kredi yay. 2006, Fiyatı: 5,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 4,00 YTL 'Böyle bir şiir mi olur? Ama olmuş işte Üç Kadın PLATH, SYLVIA Artshop yay. 2006, Fiyatı: 4,90 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 3,92 YTL Üç Kadı, bir doğumevinde karşımıza çıkan kadınlıkları, doğurganlıkları, acı ve mutluluklarıyla farklı hikayeleri olan üç kadını konu ediyor Ay ve İstiridye SEFA, METIN Yitik Ülke yay. 2006, Fiyatı: 7,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 5,60 YTL uzağın belirsizliğinden bakmak kendine göz göze gelmemek kimseyle söz söze erguvan gölgesi akşamüstleri karıştırır loşluğu dokunulmadan geçilmiş serinlerin elleri yaşamak diyorlar ama dağılıp gitmek bu yangınını çağıran dumanlar gibi Akşam Haberleri SEZER, SENNUR EVRENSEL BASIM yay. 2006, Fiyatı: 4,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 3,20 YTL Akşam Haberleri , yaşanan günlerin şiir aynasından yansıyışı Tarçın At YAŞAR, SADIK MAYIS yay. 2006, Fiyatı: 8,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,40 YTL ölüme şimdiydim yaşama genişledim hecesinden dönenlere kırdım dümenimi Sert Geçecek Bu Kış Ünal, Hayriye HECE yay. 2006, Fiyatı: 9,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 7,20 YTL Kaç bin güneş gerek parlasın biri yaksın binlercesini Yakalayım hepsini çünkü ateşin ateşi söndürdüğü Suyun suyu boğduğu günlerdeyim Toprağın tohuma mezar olduğu Ben mezarla konuşabilmem benim sözüm sağlaradır Ben ölmüşle geçinmem ölmüşüm alacağı bir fatihadır Sağlara borçluysam eğer borcumu mahsuben ödemem Sayacağım bir dizi hakikat vardır Sağ kalmışa birini satmış mıdır Sağ kalmışsa bu birinden can almıştır İşte bu sağda görünen bir pişmanlık havasıdır Gün Kesiği Kırımlı, Mehmet Sadık Sardes yay. 2006, Fiyatı: 8,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,40 YTL Gün kesiği taşır yüzlerinde kadınlar; tarla dönüşleri ev önleri eskiyen gülümseme dar vaktin anlamsız sevinci ipe dizilmiş umut köşesi Hata Devam Ediyor Şişman, Ömer Sardes yay. 2006, Fiyatı: 8,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,40 YTL "Babilli bir saatçiyi boğmaya kalkmaktan beri uyumamak koşu bantlarına harf küpürmek üstelemek asansör çöker yapışlık tuhaf bir geceyazısı olarak gelmez gitmez babilli bir saatçiyi doğmak önlenemez her kahvaltı sonrası" Ankebut Berdibek, Ömer MAYIS yay. 2006, Fiyatı: 9,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 7,20 YTL İlk şiiri Varlık Dergisi'nde yayımlanan Ömer Berdibek, Arkadaş Z Ayna Yorgunluğu Dünder, Betül MAYIS yay. 2006, Fiyatı: 8,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,40 YTL İlk şiiri Varlık Dergisi'nde yayımlanan Betül Dünder, 2002 yılında Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri şiir dalında 'dikkate değer', ardından da 2005 Rıfat Ilgaz Şiir Ödülü'ne layık görüldü Yalancı Kehribar Sevim, Beşir MAYIS yay. 2006, Fiyatı: 8,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,40 YTL Lise öğretmeni olan Beşir Sevim'in ilk şiiri, Islık Dergisi'nde yayımlandı Peneplen Deveci, Ertuğrul MAYIS yay. 2006, Fiyatı: 8,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,40 YTL Öğretmen olan Ertuğrul Deveci'nin ilk şiiri, Yom Dergisi'nde yayımlandı Yenilgi Oyunu Duman, Nurduran Yasakmeyve yay. 2006, Fiyatı: 5,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 4,00 YTL işte böyle bir zamanda, istenirse balıklar uçabilir, insan kendine gelebilir yunuslar dilese sözcükler gibi uzaydan seyredebilirler okyanusları Her Kitabın El Kitabı Ç., Gökçenur Yitik Ülke yay. 2006, Fiyatı: 7,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 5,60 YTL Aşk ki usta nişancıdır, zalimdir; yoktur yaralayacaksa kalbinden öldürecekse kalkanından vurur Eski Kalp Atapay, Mustafa Yitik Ülke yay. 2006, Fiyatı: 7,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 5,60 YTL Ben de gücümü kınında saklanmış Bir kılıç gibi tutuyorum kalbimde Düşmanımı seçemiyorum pusudadır belki Kim bilir belki sevgili suretinde gözükür Kirpikleri kanıma batmış Belki de eşyanın içinde gizlidir Kim bilir bir diktatörün Altın kaplama dişidir
Deneme Denemeler 1 MONTAIGNE, MICHEL DE SAY yay. 2006, Fiyatı: 20,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 16,00 YTL Yazdığı metinlerle edebiyatta 'deneme' türünün oluşumuna yol açan Montaigne, kuşku yok ki, ortaçağ karanlığına ışık tutan, insancıl kültürün evriminde etkin rol oynamış, Avrupa kültürü ve düşüncesinin gelişmesinde en az sokrates kadar etkili olmuş bir düşünürdür
Anı, Mektup Vur Emri : Bir Asteğmenin Tunceli Anıları ZILELI, ÜMIT DHARMA yay. 2006, Fiyatı: 7,95 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,36 YTL Cumhuriyet gazetesi yazarı Ümit Zileli askerliğini 1985-86 yıllarında Tunceli’de Jandarma Komando Asteğmen olarak yaptı Krallar ve Başkanlarla 50 Yıl AKDOĞAN, LÜTFÜ MARKA yay. 2006, Fiyatı: 15,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 12,00 YTL İsmet İnönü'nün Kıbrıs Krizi sırasında ABD Başkanı Johnson'a çektiği "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de oradaki yerini bulur" restini çoğu kimse hatırlar Cemaleddin Afgani'nin Hatıraları Paşa, Muhammed Mahzumi Klasik yay. 2006, Fiyatı: 25,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 20,00 YTL |
Aşk İşareti CARTLAND, BARBARA ARTEMİS yay. 2006, Fiyatı: 8,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,40 YTL Uyuyan bir efsane uyandı ve aşk romanları devri Artemis 'retro' kuşağı ile yeniden başladı |
Macera Göl Evi PATTERSON, JAMES Goa yay. 2006, Fiyatı: 15,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 12,00 YTL Colorado'da yaşayan veteriner Frannie O'Neill dünyanın tarihini değiştirecek bir sır saklamaktadır Tuzak Oren, Ram Goa yay. 2006, Fiyatı: 18,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 14,40 YTL Yabancı bir erkek Ramat Haşaron'da varlıklı, iki çocuklu bir kadının hayatına girer |
Alparslan ve Malazgirt Destanı Akgün, Mustafa Evreca yay. 2006, Fiyatı: 10,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 8,00 YTL Sultan Alparslan sadece dokuz yıl süren hakanlığı süresince bugünün orta büyüklükteki devletlerinden onlarca devletin toprağı büyüklüğünde toprak fethetmiştir |
Karlar Ülkesi KAWABATA, YASUNARI Doğan Kitap yay. 2006, Fiyatı: 8,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,40 YTL Usta bir kalemden başyapıt Japon edebiyatının en önemli yazarlarından Kavabatanın (1968 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi) Karlar Ülkesi adlı kitabı dünya edebiyatının başyapıtları arasında gösterilir Pardayanlar 6 : Fausta 1 ZEVACO, MICHEL Erko yay. 2006, Fiyatı: 6,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 4,80 YTL Pardayanlar Serisinin bu en heyecanlı kitabında FAUSTA ortaya çıkıyor! Olaylar artık 1570'lerde değil 1588'lerde geçiyor Pardayanlar 7 : Fausta 2 ZEVACO, MICHEL Erko yay. 2006, Fiyatı: 6,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 4,80 YTL Michel Zévaco'nun Pardayanlar Serisi - 7 Fausta - 2 Pardayanlar Serisinin bu Kitabında Fausta ortaya çıkıyor! Olaylar artık 1570'lerde değil 1588'lerde geçiyor Pardayanlar 8 : Fausta 3 ZEVACO, MICHEL Erko yay. 2006, Fiyatı: 8,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,40 YTL Cellat Claude Usta'nın fedakârlığı (Zavallı Cellat!) Cellat Claude ve Kardinal Farnese'i ölüme mahkum eden korkunç mahkeme (Engizisyon Fransa'da) Violetta'ya evlilik tuzağı (Kiminle evlenecek ?) Pardayan Bastille'de esir (Esaret kötüdür!) Bussi - Leclerc'in ters dönen intikâmı (Kılıçlar kanatlı mı ?) Bastille'in işgâli (Tarihin ilk hapishane isyanı!) Fausta'nın evinde (İnsan evine geleni misafirden saymaz mı?) İşkence odası (Pardayan her şeyden kurtulur!) Pardayan balık gibi ağa yakalandı (İşte şimdi vaziyetler kötü!) Ve bütün bu tarihsel olaylar içinde Pardayan Pardayanlar 10 : Pardayan'ın İntikamı 2 ZEVACO, MICHEL Erko yay. 2006, Fiyatı: 8,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 6,40 YTL Nasıl mutlu oldum, kitapları masamda görünce Sıla : Yalnızlığın Hüzünlü Rıhtımı Alperen, Mehmet KARAKUTU yay. 2006, Fiyatı: 6,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 4,80 YTL İsimleri Hazal'dı İyi Yolculuklar Soylu, Özgür EVRENSEL BASIM yay. 2006, Fiyatı: 5,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 4,00 YTL Özgür Soylu'nun öykülerinin bir yanı neşe, bir yanı endişe |
Kara Ahmet Destanı BAYKURT, FAKİR LİTERATÜR yay. 2006, Fiyatı: 15,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 12,00 YTL Kara Ahmet bir zeki oğlan İnsanlığımı Yitirirken DAZAI, OSAMU KARAKUTU yay. 2006, Fiyatı: 7,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 5,60 YTL Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından olan Dazai, 1930'lu yıllarda başladığı yazarlık yaşamın-da, İkinci Dünya Savaşı sonrasından ölümüne kadar olan sürede önemli öykülere ve romanlara imza atmıştır Kanlar Ülkesinde Karnaval EVREN, SÜREYYA Versus yay. 2006, Fiyatı: 7,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 5,60 YTL '80 sonrası Arabeskler : Delinin Defteri ve Diğer Petersburg Öyküleri - Ciltli GOGOL, NIKOLAY VASILYEVIÇ İş Bankası yay. 2006, Fiyatı: 15,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 12,00 YTL Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852), Klasik Rus Edebiyatı'nın Puşkin'le birlikte en önemli iki kurucusundan biri Arabeskler : Delinin Defteri ve Diğer Petersburg Öyküleri GOGOL, NIKOLAY VASILYEVIÇ İş Bankası yay. 2006, Fiyatı: 11,00 YTL %20 indirimli Pandora Nikolay Vasilyeviç Gogol (1809-1852), Klasik Rus Edebiyatı'nın Puşkin'le birlikte en önemli iki kurucusundan biridir |
Fanfarlo BAUDELAIRE, CHARLES Salyangoz yay. 2006, Fiyatı: 7,00 YTL %20 indirimli Pandora fiyatı: 5,60 YTL Fanfarlo, Kötülük Çiçekleri’nin ünlü yazarının, 1847’de kaleme aldığı, tek kısa romanıdır |
Orhan Pamuk'un 'en renkli ve en iyimser romanım', dediği 'Benim Adım Kırmızı',1591 yılında İstanbul'da karlı dokuz kış gününde geçiyor. İki küçük oğlu birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve çağırdığı saray nakkaşlarını saklandığı yerden seyreder. Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahı'nın gizlice yaptırttığı bir kitap için Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri öldürülünce, Şeküre'ye aşık, teyzesinin oğlu Kara devreye girer. İstanbul'da bir vaizin etrafında toplanmış, tekkelere karşı bir çevrenin baskıları, pahalılık ve korku hüküm sürerken, geceleri bir kahvede toplanan nakkaşlar ve hattatlar sivri dilli bir meddahın anlattığı hikayelerle eğlenirler. Herkesin kendi sesiyle konuştuğu, ölülerin, eşyaların dillendiği, ölüm, sanat, aşk, evlilik ve mutluluk üzerine bu kitap, aynı zamanda eski resim sanatının unutulmuş güzelliklerine bir ağıt. |
Osmanlıyı Yeniden Keşfetmek 2 İlber Ortaylı Timaş Yayınları Küçük Şeyler 2 Üstün Dökmen Sistem Yayıncılık Baba ve Piç Elif Şafak Metis Yayıncılık Latife Hanım İpek Çalışlar Doğan Kitap Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek İlber Ortaylı Timaş Yayınları Türkiye Nasıl Kuşatıldı? / Fethullah Gülen Hareketinin Perde Arkası Merdan Yanardağ Siyah Beyaz Yayın Gökdelen Tahsin Yücel Can Yayınları Sen Ölünce Kim Ağlar Robın S.Sharma Goa Basım Yayım |
Onbaşı Nezahat.. Serpil Ural Bilgi Yayınevi Uluslararası İlişkiler T.. Tayyar Arı Alfa Yayınları Che Guevara / Büyük Albü.. Kolektif İleri Yayınları İşletmelerde Bütçe Yönet.. Salim Çam Hayat Yayıncılık Gün Doğmadan.. Alpaslan Işıklı İmge Kitabevi İlahiyat Peygamberlik Ha.. Baruch Spinoza Salyangoz Yayınları İşletmelerde Bütçe Yönet.. Salim Çam Hayat Yayıncılık Nakit Akışı / Ölçüm Çeyr.. Robert T. Kiyosaki, Sharon L. Lechter Alfa Yayınları |
'Öldür, Öldür, Öldür' adlı kitabında asker Jimmy Massey, Amerika'nın Irak işgali sırasında işlediği savaş suçlarını tüm şiddetiyle anlatıyor Bir Amerikan deniz piyadesinin Irak'taki gerçek tanıklıklarından oluşan Öldür, Öldür, Öldür, alıştığımız şiddet örgüsünü ve ABD'nin Irak'taki saldırılarını anlatmaktan öte anlamlar içeren bir örnek olması itibariyle diğerlerinden ayrılıyor. Kubrick'in 'Full °°°°l Jacket' filmini izleyen hemen herkesin iyi bildiği profesyonel 'katil'lerin yetiştiği yer olan deniz piyadelerinin arasından çıkıp gelen bir genç adamın, Jimmy Massey'in bir tür günah çıkarması olan kitap, sadece ABD'nin Irak'ta giriştiği katliamları değil, bu katliamları gerçekleştiren insanların nasıl yetiştirildiğini, neden bu derece vicdansız olabildiklerini, öldürmeden kendi varlığının anlamını bulamayan bu insanların trajedisini de ortaya koyuyor. Öldür emrini alan bir genç insanın parmağını tetiğe götürüşünü, hiç tanımadığı bir insanın kafasına nişan alışını ve kurbandan fışkıran kanı görmenin yarattığı rahatlama hissi ile, yeniden tetiğe basma cesaretini kazanmasını anlatmaya uğraşıyor. Aslında deniz piyadesinin anıları, bir insanın, profesyonel bir katile dönüşebilmesinin nasıl mümkün olduğunu ortaya koyması ile ilgili ve kurbanlarını yok ederken, aynı zamanda kendi benliğinin de nasıl ezildiğini anlatabilmesi açısından da önemlidir. Kitap otomobilde giden bir Iraklıya kurşun sıkmanın, siyasetin dışında ve sözüm ona terörle mücadele konsepti ile alakası olmayan bir öldürme zevki ile bütünleşen, öldürülen insanın bir insan değil de, bir obje, yok edilmesi gereken bir pislik olarak görmesini sağlayan modern savaş teknolojisini de örnekliyor. Bu sayede yeni savaş konsepti kurşun sıkan askerin, aslında yaşamaya hakkı olmayan ve sadece modern uygarlık kurucularının yüzü suyu hürmetine varolan bir canlı seviyesine indirgerken, modern toplumu korumak ve kollamakla yükümlü Batılı medeniyet savunucuları gerekirse genel insanlık çıkarı adına zararlı olması olası bütün unsurları ortadan kaldırmak çekinmeyeceklerini de ifade ediyor. Suçu baştan sona ABD yaşam tarzının yarattığı bu potansiyel katillerin üzerine yıkmak kolaycılığından kurtulmak adına söylemekte yarar var, mevcut uygarlık formunun insanlık halini bu derece sıradanlaştırması, insan toplumunun bir kısmının rahatlıkla yok edilebilmesini olanaklı kılması ne yazık ki sadece çağdaş Amerikan toplumunun bir stratejisi olmaktan uzaktır. Aslına bakılırsa silah kullansın ya da kullanmasın bugün Irak'ta ya da dünyanın başka bir yerinde insanların bir kısmı öldürülüyorsa ve dünyanın diğer kısmı bu katliamlara karşı sesini çıkartma cesaretini göstermekten uzaksa ya da en azından büyük kısmı sesini çıkartmayı düşünmüyorsa, işin içinde korkaklık ya da duyarsızlıkla açıklanamayacak kadar trajik bir gerçeğin olduğu da ortay çıkmaktadır. Modern toplumun örgütlenişi Yahudileri ya da Iraklıları yok eden zihniyet, her gün bir kez daha yeniden üretilen modern ilişkilerin bizzat kendisidir. O yüzden Almanların ortak olduğu vahşetin nüansları ABD'de ya da İsrail'de ya da Avrupa'nın nezih, uygar devletlerinde her gün yeniden ortaya çıkar. Bu sadece savaşla ilgili de değildir. Modern toplumun örgütlenişi ve onun kendi ahlakının, umursamazlığı bir erdem olarak ortaya koyması, bütün dünyada sıradan insanların yaşadığı tüm trajedilerde sorumlu olan bizlerin, duyarsız kalmamızın da bahanesini oluşturur. Çünkü öyle olmasaydı; her gün binlerce çocuğun sadece beslenemediği için ölmesi, büyük ve zengin kentlerin varoşlarında biraz temiz su bulabilmek imkânsız hale gelmesi, sokak çocukları para-militer çetelerin hedefi haline gelmesi, zengin ülkelerin işgal kuvvetlerinin Afganistan'da, Filistin'de, Somali'de ya da Irak'ta, koltuk altlarında otomatik tüfekleri dolaşması nasıl olanaklı olabilirdi ki? O İşgal ordularının her bir askeri, aynı zamanda, mahallenin bir çocuğu, sıradan insanlarla aynı bakkaldan alışveriş eden, aynı tür içkiyi birlikte tüketen bir komşu, birlikte top oynadıkları, kavga ettikleri, seviştikleri bir arkadaşları, hatta sizlerin kardeşi, diğerlerinin oğlu ya da kızı nasıl oluyor? Nasıl oluyor da, bir gün önce kendi kardeşini, sokaktan geçen herhangi bir çocuğu ya da kendi çocuğunu okşamak için kalkan elleri, ertesi gün bir başka çocuğa kurşun sıkabilmek için silahına sarılabiliyor; nasıl oluyor da kendisi ölüm karşısında son derece aciz olduğu ve bir gün mutlaka öleceğini bildiği halde, aynı gün bir başkasını öldürmekten bu derece zevk alıyor? Nasıl oluyor da, evlerinde oturan milyarlarca modern uygar insan televizyonlarının karşısına geçip, ölüm olaylarını ve katliamları umarsızlıkla izleyebiliyor, dünyanın bir kısmı açlıktan kıvranırken, diğerleri nasıl oluyor da yemek zevklerinden ödün vermeyi akıllarından bile geçirmiyor? Şiddetin sorumlusu kim? Sadece işgal ordusunun 'cefakâr' askerleri midir, bir cinayetin başrol oyuncuları? Sadece hırçın birkaç general ya da siyasetçi midir asıl sorumlular? Evlerinde oturan, televizyon izleyen, işlerine giden, borsayı takip eden, faizlerin yükselmesinden endişe eden, çocuklarını öpen, ev işleriyle uğraşan, olup bitenler karşısında herhangi bir öfkeye kapılmayan, kayıtsızlığından taviz vermeyen milyarlarca insana ne demeli? Katilleri başka yerlere yollayan hükümeti destekleyenlere ne demeli, askeri teçhizat üreten işçilere, vergi ödeyenlere, televizyondan yayılan yalanları izleyenlere, askere gidenlere, silah kuşananlara, talim yapanlara ne demeli? Onların hiç mi suçu yok? Üç kuruş fazla kazanabilmek adına tüm bunlara onay verenler de suçlu değil mi? Öldür Öldür Öldür, zayıf karakterli bir Amerikan gencinin, nasıl bir ölüm makinesine dönüştüğünün öyküsüdür. Ama o aynı zamanda insanlar hızla profesyonel katil olurken, susan, olup biteni görmezden gelen, gençleri işgal topraklarına gönderen toplumun katliamlara ortak olma hikâyesini anlatır. Sadece ABD'li katillerin değil, bütün dünyanın bu katliama sessiz kalmasını özetler. Öldürülen Iraklıların, tıpkı modern dünyanın diğer insanları gibi olduklarını anımsatır. Onlar gibi korkuları olduğunu, sevindiklerini, üzüldüklerini, sızlandıklarını, çocukları için tedirginlik duyduklarını ve bütün diğer insanlar gibi yaşamaya hakkı olduğunu gösterir. Öldür Öldür Öldür bir trajedinin öyküsüdür. Bir yanda okumaktan iğrenilecek kadar vahşileşen insan doğasını, diğer yandan savaşan herkesin bu savaşın bir kurbanı olduğunu haykırır ve insanlık adına artık utanma dışında pek bir şey kalmadığını anımsatır. Bu derece zavallılaşan insanlık için belki de artık her şeyin çok geç olduğunu söylemeye uğraşır. "Bir çeşit protesto yapıyorlar. Bağırıp çağırıyorlar işte. Sadece bir avuç gösterici, silahları yok," dedi. Silahımın omzumda iyi desteklediğime emin oldum, arpacıktan bir göstericinin vücuduna nişan aldım. Derin bir nefes alarak, yavaşça bir gözümü kapattım; sağ gözümü, nefes vererek açtım ve bir el ateş ettim. Merminin göstericinin göğsünün ortasına çarpmasını izledim. Denizcilerim bağırıyordu: "Gelin, korkaklar. Savaşmak mı istiyorsunuz?" Hemen yeni bir hedef, çömelmiş kaçacak delik arayan başka bir Iraklı'yı seçtim. Çabucak kafasına nişan aldım, derin bir nefes çektim, verdim ve kafasına bir kurşun yolladım. Bir kafa: Güm! Diğer bir kafa: Güm! Tam ortadan: Güm! Bir tane daha: Güm! Göstericilerin bedenlerinin hareketsiz kaldığını fark edene dek böyle devam ettim. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|