Kitap bir pencere aralığına konulduğunda, odadan içeri temiz hava girmesini sağlar... İnsan için de aynı işlevi yerine getirir... Okunduğunda, insan beyninin havalanmasına, oksijen kazanımıyla düşüncelerin yenilenmesine neden olur! Kitabı dışlayan insan, çiftliklerde beslenen tavuklar gibidir... Kanatları olsa da onları kullanarak uçmayı beceremez... Ancak, kitap okuyanlar uçabilir... Çevrilen her sayfa, bir kanat çırpımıdır özgür düşüncenin... İnsan dünyaya geldiğinde, doğadaki diğer canlılar gibi içgüdüleriyle yaşamı kucaklayamaz... Uzun bir süre eğitimden geçmesi, beyninin odalarını kullanmayı öğrenmesi gerekir... Yasaklanan ya da yakılan her kitap, beynimizdeki bir odayı açacak anahtarın kaybolması demektir! Aydınlık düşmanları, insanlık tarihi boyunca korkmuşlardır kitaplardan... Ama yine de, kitapların yakılışından ortaya çıkan alevin yüzlerini aydınlatmasına ve insanların onları tanımalarına engel olamamışlardır... Evet, kitap budur işte! Yakılırken bile aydınlatır gerçekleri!.. Kütüphanenin olmadığı bir ev soğuktur... Farksızdır kutuphaneden... Ve kar beyazlığının körlüğe yol açması gibi, kitapsızlık da düşünce körlüğüne yol açar... Nuh'un, tufanda yol alan gemisinde kitap okuduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz... Nuh'un gemisinde kitap olmadığını kimse iddia edemez... Aksi takdirde, kitap kurdu diye bir böceğin varlığından söz edilemezdi!.. Avrupa kentlerinde, tarihi eserlerin korunduğu, kentin inşaat alanına çevrilmesine izin verilmediği herkesçe bilinir... Paris, Roma ya da Berlin... Bu kentleri koruyan, metrolarında kitap okunmasıdır... Nasıl ki, bir ağacın kökleri toprağın altındaysa, kent korumacılığının kökleri de, yeraltındaki metrolarda kitap okuma alışkanlığındadır... Ancak sakinlerinin kitap okuduğu bir kent insan yaşamına uygun, sağlıklı bir yer olabilir... |
26 Mayıs 2007 Cumartesi
Kitapsızlığın sızısı
Gönderen
Admin
zaman:
16:23
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

0 yorum:
Yorum Gönder