RUH GEZGİNİ Michelle Paver, çeviren: Aslı Kurtsoy Hısım, Remzi Kitabevi, roman, 252 sayfa 'Ruh Gezgini' Michelle Paver'in 'Tarih Öncesi Günlükleri' isimli dizisinin ikinci romanı. Bu dizinin birinci kitabı da, bilindiği gibi 'Kardeşim Kurt'tu. Bu dizi, Paver'in hayvanlar dünyası, antropoloji ve tarih öncesine duyduğu ilginin sonucu olarak ortaya çıktı. Roman, yazarın yaptığı kimi yolculuklardan, özellikle de Kaliforniya'nın ıssız bir vadisinde dev bir ayıyla karşılaşmasından esinlenilmiş. Dizinin 'Ruh Gezgini' isimli bu devamında, güneşin hiç batmadığı 'Beyaz Geceler Ayı'nda, ormandaki tüm klanlar korkunç bir salgın hastalığın pençesine düşer. Romanın kahramanı Torak, kimsenin nedenini bilmediği bu hastalığın çaresini ararken, kendini Fok Adaları'nda bulur. Orada bilinmeyen bir düşmanla savaşacak, hayatını yeni bir döngüye sokacak bir ihaneti ortaya çıkaracaktır. İşte 'Ruh Gezgini', Torak'ın bu savaşta başından geçenleri hikâye ediyor. LABİRENT Sevil Atasoy, Doğan Kitapçılık, inceleme, 201 sayfa Sevil Atasoy'un 'Labirent'inin alt başlığı 'Adli Bilimlerin Gizemli Dünyası'. Uzun bir zamandır Hürriyet gazetesinde, faili bilinmeyen cinayetlerin çözümüne dair yeni bilimsel teknikleri, cinayetlerin ardındaki gizemleri gün yüzüne çıkaran yazılarıyla bilinen Atasoy, aslında bir adli tıp uzmanı. Kendisi, Kimya Fakültesi'nden mezun olmasının yanı sıra, 1980-1993 yılları arasında Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Kimyasal Tahliller İhtisas Dairesi başkanlığını da yürütmüştü. Atasoy'un bu kitabı, adli tıp alanında kullanılan yeni bilimsel teknikler yardımıyla, tarihte meydana gelen cinayetleri ya da cinayet şüphelerinin ortaya çıkarılmasını anlatıyor. Kitapta, Mozart'ın, Napolyon'un komutasındaki 690 bin Fransız askerinin ve Marilyn Monroe'nun ölüm nedenleri araştırılıyor; kurbanlarını 'kendi tarzlarıyla' yok eden katillere ve çok sayıda olay yeri inceleme örneğine yer veriliyor. ATATÜRK VE İNÖNÜ DÖNEMLERİNDE ORDU-SİYASET İLİŞKİSİ Ümit Özdağ, Bilge Oğuz Yayınları, siyaset, 181 sayfa Ümit Özdağ'ın 'Atatürk ve İnönü Dönemlerinde Ordu-Siyaset İlişkisi'ndeki temel tezi, "Cumhuriyetin kuruluş döneminde ordunun sürekli siyasetin içinde ve siyasal bir güç olduğu" cümlesiyle özetlenebilir. Özdağ'a göre bu 'güç', milli devletin kurulmasının ve milli devleti şekillendiren, temelini büyük ölçüde Ziya Gökalp'in görüşlerinin oluşturduğu Kemalist devrimin de ana dayanağı, hatta silahlı örgütü olmuştur. Özdağ çalışmasında, bu tespiti temellendirmeye çalışıyor ve bir kurum olarak ordunun 1950'ye kadar geçen dönem içinde geçirdiği evrimi ele alıyor. Mehmet Ağar ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın polemiğiyle yeniden ivme kazanan ordunun siyaseteki etkisine dair tartışmalar, bu gücün nasıl oluşturulduğu, Atatürk ve İsmet İnönü dönemlerinde Türk silahlı kuvvetlerinin siyaset alanındaki görünümleri üzerinden izleniyor. ÜÇÜNCÜ KADIN Alev Aksoy Croutier, çeviren: Leyla Özcengiz, Remzi Kitabevi, roman, 272 sayfa 'Üçüncü Kadın'ın olay örgüsü 1904 İstanbul'unda geçer. Bu tarihte hem Avrupa hem de Osmanlı İmparatorluğu önemli bir değişimin ve çatışmanın eşiğindedir. Bu değişim, romanın baş kahramanları Zinnur ve Nuriye Hanımlar ile Madam Lera'nın kendi dünyaları üzerinden verilir. Zinnur ve Nuriye, Babıâli'de görev yapan yüksek derecede bir memurun, iyi eğitim görmüş ve tutucu anlayışa karşı koyan kızları. Onlara katılan üçüncü kadın olan Madam Lera ise cesur yazılarıyla erkeklerin dünyasında var olma savaşı veren bir Fransız gazeteci. Bu üç kadını birbirine bağlayan isim ise, bu dönemde İstanbul'a bir deniz subayı olarak gelen ve Doğu hakkında yazdıklarıyla ün kazanmış bir isim olan Pierre Loti'dir. Roman, bu üç kadının aralarındaki kültürel, dini farka rağmen dayanışmasını anlatır. Bu kadınları dayanışmaya götüren tek nedense, üçünün özgürlük isteği olacaktır. ANILARIM Senih Özay, Aşina Kitaplar, anı, 248 sayfa Senih Özay, uzun yıllar avukatlı yapmış bir isim. 'Anılarım'ın altbaşlığı 'Ağzımı Hayır'a Açtığım Davalarım...' Kitaba önsöz yazan A. Rıza Akcan, Özay'ın kitabı için, "Bu kitap azalan kocaman elli ve kocaman beyinli insanlardan birinin hikâyesidir; acıtır belki ama kırmaz; öğretir..." diyor. Senih Özay İnsan Hakları Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, Savaş Karşıtları Derneği, Sosyal Araştırmalar Vakfı, Kuzey Kafkasya Kültür Derneği, Düşünce Suçu Müzesine Doğru Hareketi gibi kurumların yöneticiliği ve üyeliğini yapmış. Kendisinin anıları da, Ankara barosunda başladığı avukatlık mesleğindeki deneyimlerine, anılarına dayanıyor. Hak/ hukuk seyri ağır işleyen bir ülkede, muhalif bir avukatın anıları. OLAYLAR VE İNSANLAR"IN PEŞİNDE BİR ÖMÜR: HASAN PULUR KİTABI söyleşi: Sefa Kaplan, İş Kültür Yayınları, söyleşi, 412 sayfa Hasan Pulur, 'Olaylar ve İnsanlar'ın Peşinde Bir Ömür'de, elli yılı aşan gazetecilik serüveninde yaşadıklarını anlatıyor. 27 Mayıs'tan 28 Şubat'a uzanan süreçte, darbeler karşısında basının takındığı tutumdan, Milliyet'in satılma serüvenine kadar, Babıâli'de yaşanan uzun bir tarih var, Pulur'un geçmişinde. Pulur'un bu söyleşilirinde, Erol Simavi, Aydın Doğan, Ercüment Karacan ve Dinç Bilgin gibi gazete patronlarından, Abdi İpekçi, Nezih Demirkent, Çetin Emeç, Ertuğrul Özkök, Mehmet Y. Yılmaz, Sedat Ergin, Çetin Altan, Mehmet Barlas ve Nazlı Ilıcak gibi, bu dönemin ünlü isimlerine dair anı ve değerlendirmeler yer alıyor. |
0 yorum:
Yorum Gönder