BEDEN DİLİ SÖZLÜĞÜ François Caradec, çeviren: Ceyda Akaş, Kitap Yayınevi, sözlük, 300 sayfa "Önce söz vardı" cümlesini herkes bilir. Ama sözden çok önce, bu sözün görevini görecek bir beden dili vardı. Bu dilin toplumdan topluma değişen kendince anlamları var. Konuşurken en çok hareket kullananlar İtalyanlar, bu konuda en tasarruflu olanlarsa İngilizler. Dolayısıyla her beden dilinin, kullandığımız sözdizimsel dil gibi aksanı var. Malum, beden dilini kullanarak icra edeceğiniz bir hareket başka toplumlarda yanlış anlaşılabiliyor. İşte, Caradec'in 'Beden Dili Sözlüğü', herhangi bir hareketin hangi kültüre ait olduğunu, ne anlama geldiğini resimlerle ayrıntılı bir şekilde açıklıyor. Bu dili öğrenmek ve yanlış anlamaları önceden anlamak isteyenlere YİTİK DÜNYADAN RESİMLER Lawrence Ferlinghetti, çeviren: Gürkal Aylan, Artshop Yayınları, şiir, 44 sayfa Lawrence Ferlinghetti, ellili yılların modern Amerikan toplumunun ikiyüzlülüğünü eleştiren yazarlar, şairler ve diğer sanatçıların oluşturduğu "Beat" kuşağının sözcüsü ve putları kıran bir sembolü olarak bilinir. Bilindiği gibi bu dönemde, William S. Burrouhs, Garry Synder, Allen Ginsberg ve Jack Kerouac gibi önemli isimler de vardı. Ferlinghetti, şiirini, gri yüzlü, akademik, kılı kırk yarma yerine, aklınıza ne gelirse, geldiği gibi yazma, şiirin özüne dönüş olarak tanımlar. Ferlinghetti'nin 'Yitik Dünyadan Resimler'i, ilk olarak 1955 yılında yayımlandı. Yayımlandığında 'yeni şiirin ilk işareti' olarak karşılanan kitap nihayet Türkçede. YIKIK AŞKLAR DİYARI Nilüfer Açıkalın, Biz + Yayınları, öykü, 183 sayfa 'Bıçak Sırtı', 'Çocuk Oyuncağı Değil' ve 'Saklı Safkan', Türkiye'de daha çok oyunculuğuyla bilinen Nilüfer Açıkalın'ın daha önce yayımlanmış kitapları. 'Yıkık Aşklar Diyarı' da oyuncu ve yazar Açıkalın'ın on dokuz öyküsünü bir araya getiriyor. Kısa ve uzun öykülerin yer aldığı kitap, Açıkalın'ın edebiyat yolculuğunun, şimdilik, son durağı. Bu öykülerin ortak özelliği, genel olarak acıyı işlemeleridir denebilir. "Parçalandıkça çoğalan, toplandıkça dağılan hayatlar vardır. Bazen iki şey birbirine karışır." diyen Açıkalın'ın öyküleri de bu minvalde seyreden, acı hissini tanımlamaktan ve yoğunluğunu azaltmaktan öte, bu hissin sınırlarını genişleten ve yeniden üreten öyküler |
0 yorum:
Yorum Gönder